Şimdi gözlerim kapalı, hayatın son dansını eder gibiyim. Az evvel de uzaklarda olan bir dosta yazdım, uzun uzun dertleştik. İki kelam lafın ardından vedalaştık ve oysa ben ne çok özlemiştim bir insan sesini, kaçtığım onca şeye rağmen. Ne ben aradım, ne de o... Yazdık geçtik... Odamda ruhumdan bile temizleye üşendiğim ağlar, kulağımda dinlemeye doyamadığım müzikler, gözümde içimdenden hiç eksik olmayan o gidip dolaştığım yerler, elimde tutmaya korktuğum; o her zaman kara yazan kalem. Kalbimi ifade bile etmiyorum, hoş etsem de kim anladı ki. Küllüğümde içmeyi unuttuğum sigara bile kendi kendini tüketiyor, taraji komik bir benzerlik var aramızda adeta. Ucunda sönmeye yüz tutmuş Ateşi'ne bakıyorum da; odanın loş ışığında bile yansam, yanmasam, yansam, yanmasam. Işık kaynakları tükeniyor git gide, ulan ben de amma negatifim be. Sanki bir kara delik...
Bilimi, sanatı, edebiyatı, tarihi hep sevdim oldum olası, şimdilerde anlıyorum ki olmaz olsaydı da; hayata zaman ayırsaydım biraz daha, kenef'de bile bir şeyler okuyana, araştırana kadar. Genel görelilik kuramı dahilinde olmayıp da, çeşitli gözlem tetkiklerinin bir ifadesi gibi; dalga boyu yığıldım o yaşam diskinin üzerinde, kayboldu kaybolacak bir cismin kütlesi yada ne bileyim biraz uzun biraz kısa, karşılığını, ölçüsünü kaybetmiş, kalıbına sıçılmış bir aruz gibi failatün failatün mefailün faulün ve biraz da zihaf ki sormayın gitsin, üstelik karmaşık bir prehistorik kör olası yapı gibi.
Hep güzel şeyleri resmetmeyi sevmeme rağmen; rock hayranlığımdan olsa gerek uçuk kaçık çizimler yaptım hayata dair, ejderha bile çizdim yahu... Yaşamın güzelliklerini karaladığımda, gün gelip de ölümü çizeceğim aklıma bile gelmezdi. Hayat ne garip, cibilliyetine tüküreyim.
Hep güzel şeyleri resmetmeyi sevmeme rağmen; rock hayranlığımdan olsa gerek uçuk kaçık çizimler yaptım hayata dair, ejderha bile çizdim yahu... Yaşamın güzelliklerini karaladığımda, gün gelip de ölümü çizeceğim aklıma bile gelmezdi. Hayat ne garip, cibilliyetine tüküreyim.
Yorumlar
Yorum Gönder