Herkes kendi şeyine sahip çıksın...!

    40 lı yaşların son demlerini yaşadığım şu günlerde bile hala romantik olur mu insan? Şüphesiz bu -tik ve -lik durumlarına sanırım birazda melankolik hallerimi de eklemek mümkün. 

          -Biraz mı?

    Şaka gibi ancak hala başladığım noktadayım adeta.

    Dün gibi aklımda hala ergen yıllarım. Saman alevi gibi biranda yok oluveren yaz aşkları. Zırt pırt birine tutul sonra git terminale uğurla, sonra tekrar gelmesini bekle. Elinde Scorpions şarkılarından hazırladığın bir kaset vardır yada dönemin muhtelif duygusal müzikleri. Geçip gitse de bir hatırası kalsın dersin. Açıkça ifade etmek gerekirse; hayattan çokta fazla şeyler beklemediğin bir dönemin rutinlerinden başka bir şey değildir yaşadığın. Ye, iç, gez, toz... Traji komik bir istikrar söz konusu yani.

    Yaş ilerledikçe sadece zaman ve mekan değişiyor aslında. Yani demem o ki; discolar, barlar yerini meyhane ve restaurantlara bırakıyorsa, içinde herşey yer değiştiriyor. Çılgınca dans edip, hoplayıp zıpladığın günler geride kalıyor ve bazen çakır oluyorsun, eh müzikte iyi ise ya kadehe yada tabağa çatalını vurarak ritm tutuyorsun. Ta ki beklenmedik bir şey yaşayana kadar. Doğru karar verirsen çatalını vurdukların değişiyor, yok hata yaparsan kafan duvarda ritm tutyor anasını satayım.  Ve ve ve romantik, melankolik derken elinde votka, rakı ve yahut bir şarap, bakmışsın alkolik. Hiç umursamadığın "el alem" in ağzına düşmüş, dedikodulu bir meze oluveriyorsun.

          -"Çokta fi-fi" günlerin de geride kaldı, ne yapacaksın şimdi?

     Evet evet tek çözüm boncuk boncuk terlemiş şişenin etiketini tırnaklarınla kazımaktan başka bir şey değil. Şimdi unuttuğun sessizliğin ile tekrar başbaşa kaldığın andır ve o ilk anda her şeyin yolunda olduğunu sanırsın. Lanet olası durum git gide özelleşir, özelleşir durur ve aniden özeleştiri oluverir de yolunda olmayan bir durum olduğunun farkına varırsın.

    Pehh... Ne garip bir histir bu be. Daha ben kendi şeyimin bile ne olduğunu anlayamamışken, ne kadar çok şey var bu yaşamda böyle ama bildiğim bir şey varsa o da;  her bedenin, kendi ruhunun çöp bidonu olduğu. Kaderimizi anlayabilme kapasitemizin farkında olamıyoruz. Onca boktan şey arasında sahip olduğumuz tek özel şeyin farkına varamadığımızdan belkide.

          -O özel şey ne mi?
   
     Bana ne kardeşim onu da kendiniz bulun. Herkes kendi şeyine sahip çıksın.

Hakan POLAT



Yorumlar