Karanlık


Nereden ve nasıl başlamalıyım, ne yazmalıyım, içimdeki külçeleri nasıl tek tek çıkartıp sere serpe yaymalıyım bir bilsem. Aklımda uçuşan binlerce kelime, bir sürü yorum, ifade ve cümleler zincirlemesiyle öyle lalettayin bir martaval mı olmalı yazılıp çizilenler yada hayatın kendisi.

Bir yanım içimde kabarmış bekleyen öfkeleri kusmak ister, diğer yanım hıçkırıklarla yangınları söndürmek. Ne garip değil mi? En sevdiğim ve içimi ısıtan tek renk mavi olsa da; hep zifir karanlıktan hoşlanmışımdır, karanlık tüm ayıpları örter, karanlıkta yaşamayı öğrendiğinizde o zifir siyahından kendinize sürdürülebilir bir değer çıkarmak, bulmak daha kolaydır. Karanlık; yeteneğin kaynağını bulma olasılıklarınızın, düşüp kalkma olanağınızın, umutlarınızın sizi terk ettiğini düşündüğünüz ama aslında içinizdeki mumu yakmanın zamanı geldiğini de size gösteren büyülü bir evrendir. Burada kendi samanyolunuzu da yaratmanız mümkün, kendi kara deliğinizi de.

İliklerinize kadar korku vardır, aradığınız binlerce megavatlık bir yıldırımdır. Oysa ihtiyacınız küçücük bir mum ışımasıdır. Varoluşunuzu kendi içinizde kendinize bağışlatmanız gereken bir andır karanlık, tiksintili hazımsızlıklarınızın, çılgın sabırsızlıklarınızın dondurulduğu; fakat kutsal sevincinizin de yeniden doğduğu bir yerdir. Belirsiz bir yerde, belirsiz doğumlara gebe ve belirsiz zamanlarda ileri kaçışlarınızın olası kök fikirlerini kürtaj ettiğiniz, yansımaların sizi aldatmadığı bir odadır o kadran karası siyahlık.

Hayatınızı, sevginizi, aşkınızı çevreleyen şekil bozucu saydamlığıyla ruhunuzda yarıklar açan asit duvarı, sizi; nasıl öğrendiğinizi bile bilmediğiniz kalabalık çirkinliklerin olumsuz ilklerine sürgün ettiğinde de karanlıktasınızdır. Eski yanılgılarınızı gülümsemeksizin anımsadığınız ve yaşamınızı nerede, nasıl kullanacağınızı öğrendiğiniz yerdir orası.  Yine yeniden dokunmayı, hissetmeyi, anlamayı, tanımayı öğrendiğinizde bu karanlıkta ruh yordamıyla; geçmiş yargıların yanılsamaları paramparça oluverir, her şey yıkılır karşınızdan, sizi o karanlığa sokan her şey köşeye sıkışır.

Aydınlıkla karanlık arasında aslında zıt gibi görünse de çok yakın bir ton farkı vardır, bir fotoğrafla negatifi arasındaki fark gibi, göz aldanır, ışığın yokluğudur karanlık. Doğru zamanda çıkmayı öğrenirsin aydınlığa, başkalaşmış gerekçeler aramazsın bir daha asla. Yaşamayı öğrenirsin, anlamayı öğrenirsin, sevmeyi öğrenirsin…

Haydi kapatın gözlerinizi, düşünün kendi karanlığınızı… Aydınlığa çıkışınızı…

HKNPLT




Yorumlar