İnsan Olmak


    İnsan olmak...  Sözler bizleri insan yapmaya yetmez hiçbir zaman, söz ve ifade yığınlarının arkasına saklanan birey, insan olma yolundan mahrum kalır daima. Doğru sözler, doğru eylemlerle buluşmuyor ise; önyargı ve en büyük yanılgı başlar.

    Bazı düşünürler insani erdemi, ahlak ve akıl ile bağdaştırarak ifade etse de; neyin iyi, neyin kötü, neyin övgüye değer ve neyin yergiye layık olduğunu bilgelik ön yargısıyla inceleyerek ilişkilendirmek sadece ve sadece dünyanın omuzlarına etik yada etik olduğu varsayılan bir anlam yüklemekten başka bir şey değildir, ki bu da salt ahlak ve akılla erdemi açıklamaya yetmez... İnsanlığın on binlerce yıllık yaşam sürecinde dün ile bugünü kıyaslarsak; bugünün insanları olarak bizler çok ahlaksız bir zamanda yaşıyoruz diyebilir miyiz? Ahlak, erdemi tanımlayacak bir kavram değildir, törelere itaat etmektir. Ahlak; vicdan ve onurun arkasına sığınarak, toplumsal kurallarmış gibi kabul ettirilen bir tür göz boyama sanatıdır. Bizler nedenselliği kavrayıp; olası tüm rastlantılardan ve de buna dair olacaklardan ayırt etmeye başladığımızda, bir anlamda düşünmeyi öğrendiğimizde töresel ahlaklılığın etki alanı daralır.

    Etik olarak insani erdemler, toplumsal olarak değerlendirilmeli ve töresel ahlaktan ayrılmalıdır. Arada sınıfsal bir bağ olmaksızın kazanılan edinimler; eylem, davranış ve tutkular düzleminde insani vurgular olarak bireysel yada toplumsal ahlaka anlam ve değer katacak nitelik barındırıyorsa; bireyi basiretli, cesaretli, itidalli ve adaletli yapıyorsa insani  erdem adını verdiğimiz kavram; mutluluğun ve huzurun anahtarını size sunmuş olur.

    Ahlaksal çilenin temelindeki yanlışın isyanı doğurgan kıldığı; nedenlerin, sonuçların ve gerçekleri aşağılamanın duyguları temizleyemediği bilincinin ruhunuzu aydınlığa erdirmesi dileklerimle.

    İnsan; yeryüzündeki en gizli sığınaktır. Ruhunuz kendisiyle konuşuyorsa; o sığınak içerisinde en büyük keşfi yapmış, kendinizi bulmuşsunuz demektir. 

Hakan Polat

















Yorumlar