Boşu boşuna bir boşlukta patlamış şarapnel parçası
insanlardan sadece biriydi, sağa sola umarsızca dağılıvermiş. Her gün; ayrı bir bombalı saldırı, boşluğa
öylesine atılmış çığlıklar, saçma sapan haykırışlarla uyanışları vardı.
Çekilmeyi unutulmuş bir sifonun götüremediği pislikler sarmıştı her tarafını. Oysa;
tanrısal armağanları hak eden biriydi. Rüzgâr
olup esmek istedi sonraları. Umutlarını, düşlerini, sevdasını yüklemekti
sırtına, yol almaktı tek arzusu olabildiğince hızlı ve erişilmesi zor kar
beyazı dağlara. Kuzeyli bir rüzgar oluverdi aniden, çılgınca ve nasıl estiği
hiç belli olmayan soğuk bir kestane karası. Kah indi ovalarda dans etti çimen
yeşili kırlarda, kah esti bulutlara şekiller verdi vermesine de kuzeyliydi bir
kere. Hırçın olur yıldızdan eserdi,
yılgın olur poyrazdan, yorgun olur karayelden. Bir gün güneyli bir rüzgara
yakalanıp da, yağmur olup dökülene kadar…HKNPLT
Fotoğraf : Dragan Todorovic
Yorumlar
Yorum Gönder