Karakalem çizdiğim resimler gibi bu hayat. En renkli
düşlerin bile siyah beyaz bırakılıyor, gök kuşağındaki renklere sahip olsan da kağıtlar renk tutmuyor. Konusu olmayan bir film adeta, sahne yalan, roller yalan,
oyuncular yalan. Milyarlarca sözcük kullanırsın; ya boşluğa çarpar kalır, için
burulur, ya bumerang gibi döner seni vurur. “Ne gereksiz bir yerdeymiş bu dil”
dersin, dil beyinde olsun da; beyin yalansız dile gelsin istersin. Usul usul
işler adamın ciğerine bu hayat sevgileri, mutlulukları, acıları, çileleri, bir
sabah uyandığında her şey değişecekmişçesine gerçekçi, kuru bir dala su yürüyüp
canlandırmasını umacakmışçasına da afaki.
Yazı ve Çizim : Hakan POLAT
Yorumlar
Yorum Gönder