Sansür yasasını değiştiren film.




     Sovyetler istedi, Ankara yasakladı

        Türkiye'de sinema , sansür açısından zengin bir tarihe sahiptir. İlk sansüre uğramış film olarak 1919 yılında Mahlul Gaziler Cemiyeti  tarafından Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın aynı adlı eserinden sinemaya uyarlanan  "Mürebbiye" filmidir. Filmi yasaklayan İstanbul işgal ordularının komutanı Fransız general Franchet d'Esperay dır. Sebep ise filmde bir Türk ailesinin yanında mürebbiye olarak çalışan ve önüne gelen her erkekle yatağa giren Fransız Angel'in maceralarının anlatılmasıdır. Sansür edilen ilk yabancı film ise "La Garçonne" (Erkek Kız) isimli 1936 yapımı bir Fransız filmidir.


        Türkiye'de sinemada sansür yetkisi 1932 yılına kadar valiliklerdeydi. 1932 yılında Merkezi Sansür Teşkilatı kurulur.Film ve senaryoları inceleyen bir komisyon görevlendirilir. bu komisyonda; İçişleri ve milli Savunma bakanlıkları ile Genel Kurmay Başkanlığından birer temsilci bulunmaktaydı. Ülke içinde yapılan yerli filmler ve senaryolar bu komisyon tarafından incelenir, denetlenir gerek görülürse sansürlenirdi. Yurt dışından gelenler ise gümrüklerde kontrolden geçerdi.







        Öyle bir film var ki; sansürlenecek hiç birşey olmadığı ve vizyona girdiği halde toplatılır. Hemde Sovyet elçisinin ricasıyla. 1936 yılında yönetmenliğini Paul Wegener'in yaptığı, başrollerini  Pola Negri, Gustav Diessl, ve Wolfgang Kepplerin oynadığı "Moskova-Şangay" adlı romantik melodram film dünyanın pek çok ülkesinde gösterime girmişti. Ülkemizde de 23 Ekim 1936 tarihinde verilen izin ile gösterime girmiş ancak olağan dışı bir telgraf ile  Sovyet Sefareti kendilerini rencide ettiği gerekçesiyle 17 Aralık 1937 tarihinde filmin yasaklanması sağlanmış.



















Yorumlar