İşiniz mi yok Allah aşkına, nedir bu Inovasyon?…




Ne yani yeni fikirlere sahip değilsem girişimci olamaz mıyım, hiçbir şey yapamaz mıyım?

         Evet… Bir iş sahibi olabilirsiniz, iyi de kazancınız olabilir, başarılı bir birey olabilirsiniz. Ancak bir girişimci olabilmeniz için mutlaka ve mutlaka yenilikçi fikirlere de sahip olmak zorundasınız.

         Gelişen ve değişen global düzen içerisinde rekabetin hızla artması ve rekabet gücünün piyasa koşullarını şiddetli bir biçimde etkiliyor olması Inovasyon’u şu son yılların parlayan yıldızı yapmıştır. Bu hızlı ilerleyen süreç; pazar paylarını ve raitingleri ellerinde tutan büyük şirketleri günümüz şartlarında yüzlerce, belki de binlerce şirketin rekabetine maruz bırakmıştır.


          İster istemez yenilikçi düşünmeye sürüklenen ve/veya mecbur kalan şirketler ellerindeki ürünleri satabilmek adına üründe, pazarlama tekniklerinde, işleyen süreçte ve uygulama esaslarında fark yaratarak rekabetin içinde kalmak yerine; önde gitmek için rakip firmalara kıyasla değişime uğramak zorunda kalırlar.



Bu koşulsuz bir zarurettir. İnovasyon özü itibariyle bir buluş, bir icat değil; katma değer yaratmanın ta kendisidir. 

         Eğer markalaşmak, farklı olmak, önde gitmek istiyorsanız bunun en kısa yolu inovasyondur. Güzel bir fikirler her daim farklılık yaratma gücüne sahiptir ve bu gücü size marka olarak geri verir.

Günümüz dünyasında adı sanı pek bilinmeyen firmaların daha köklü geçmişe sahip firmalara fark atabiliyor olması hiç sürpriz değildir. 
        
Pek çok alanda gözlemlenebilen inovasyon bir ülkenin kalkınması, vatandaşlarının yaşam kalitesine katkı sağlayabilmesi, istikrarlı bir artış eğrisiyle büyüyebilir olması acısından da politik bir araç olarak görülebilir. Ülkemizde yenileşim süreçleri politik ranta kurban ediliyor olsa da gelişen Türkiye için her şeye rağmen büyük bir adımdır inovasyon.
                                         
Sözün özü; en kısa zamanda, en kolay biçimde, en iyiyi rantabl bir şekilde pazara ulaştırabilme yetisidir inovasyon. 

Köy yine eski bildiğiniz köy ancak artık yeni adetler ile neden daha yaşanabilir hale getirilemesin ki. Akla gelebilecek tüm sektörlerde inovasyon olgusunun köklü bir yer edinebilmesi için her bireyin katkı verebileceği değerler mutlak vardır, olmalıdır. Kazançlarımızla övünmek yerine; kayıplarımızdan kazanç sağlamak gerekir. Toplum olarak tarihsel gelişimimiz içerisinde çok büyük kayıplarımız olduğu bilinmektedir. Aklı ön plana alıp düşünen bir toplum olmalı, değerli fikir ve düşünceleri hayata geçirebilmeli, hiçbir fikri çöpe atmamalıyız.

Galat-ı meşhur lugat-ı fasihadan evladır, "-ya bu da nerden çıktı, ne gerek vardı, biz böyle iyiydik" zihniyeti gelişen dünyanın medeniyet zincirindeki halkalarından kendinizi söküp almaktan başka bir şey değildir.

                                                            Hakan POLAT
                                                           23 Kasım 2010

Düşüncelerini değiştirmeyenler yalnızca deliler ve ölülerdir. (T.Lowell)

Yorumlar