Bu yazımda, arkadaşım HYPATIA' nın isteği üzerine Saatçi Ali Efendi Konağı olarak bilinen Gümüşlüoğlu konağından bahsedecektim ancak konuyu biraz daha geniş tutup İzmit'in tarihi konakları, köşkleri gibi gezilip görülmesi gereken yerler hakkında biraz bilgi vermek istedim. çeşitli web sayfalarından derlediğim blogun sonunda kendi arşivimden ve bazı web sayfalarından temin ettiğim, beğeneceğinizi umduğum bazı fotoğraf, resim ve gravürlerden örneklerde bulacaksınız.
Kasr-ı Hümayun (Av Köşkü)
Kasr-ı Hümayun 1874 yılında Sultan Abdülaziz için
yaptırılmış, iki katlı küçük bir saraydı. Abdülaziz'in çevrede avlandığı zaman
dinlenmesi için yaptırılmıştı. Mimar Garabet Amira Balyan’a yaptırılan köşk,
döneminin Neoklasik ve Klasik Osmanlı sanatı özellikleriyle göze çarpar.
Kasr-ı Hümayun; İzmit Saat Kulesi’nin de içinde bulunduğu
Validabağ Koruluğu olarak bilinen geniş bir bahçe içerisinde bulunur. İki katlı
Barok tarzıyla inşa edilmiş olan köşkün tüm cephesi mermer sütunlarla çevrelenmiştir.
Kemerli pencereleri, tavan süslemeleri ve mermer işçiliği oldukça etkilidir.
Ön cephesinde pencereler üzerinde gül bezeklere yer
verilmiştir. Bu yüzeyin en dikkat çekici yanı yapının giriş cephesini
taçlandıran pencere üzerlerindeki Acantus yaprakları ve madalyonlardır.
Çok sayıda sütunlarıyla Dolmabahçe Sarayı’nın küçük bir
örneğini andırmaktadır. Zemin katın tavan süslemelerinde stilize edilmiş Rumi
ve Palmet motifleri, üst katın tavan süslemelerinde alçı kullanılmıştır.
Tavanlarda bitkisel ve geometriksel süslemelere yer verilmiştir. Tavan
süslemeleri, yapı içerisindeki süsleme unsurlarının zirveye çıktığı
noktalardır.
İstanbul dışında günümüze kadar gelebilen tek saray yapısı
olması açısından önemlidir. Büyük Zafer öncesinde Kocaeli Grubunu denetlemek
üzere Haziran 1922 de Mustafa Kemal annesi Zübeyde Hanım ile burada konuk
olmuş; o geceyi annesinin yanında geçirdikten sonra Fransız yazar Claude
Farrere ile görüşmüş, ilk basın toplantısını da 16 Ocak 1923’te yine bu binada
yapmıştır.
Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte Vali Konağı olarak
kullanılan bina mimari ve sanat değeri düşünülerek daha sonra müze olarak
kullanılmasına karar verildi. 17 Ağustos 1999 Depremi’nde büyük ölçüde zarar
gören yapı, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2005 yılında restore edilerek
eski haline kavuşturulmuştur.
Kaiser Köşkü.
Hereke halılarının uluslararası bir ün kazanmasından sonra
Hereke’ye gelen yabancı misafirlerin barakalarda ağırlanmasının ayıp olduğu
düşünülerek fabrikanın şerefi ile münasip bir köşk inşası uygun görülmüş ve
Alman İmparatoru Kaiser II. Wilhelm’in İzmit’i ziyareti öncesinde Sultan 2.
Abdülhamit’in emriyle bu köşk yaptırılmıştır.
Yıldız Sarayı’nda üç haftada inşa edilen Köşk, deniz yoluyla
parçalar halinde getirilerek bir günde yerine monte edilmiştir. Sultan 2.
Abdülhamid’i ziyaret eden Alman imparatoru II. Wilhelm, imparatoriçe Augusta
Victoria, Bulgaristan Prensi ve Alman Sefiri Baron Marshal, İngiliz Sefiri İbn
Reşit gibi yabancı misafirler bu ününden dolayı Hereke’yi ziyaret etmişler ve
bu köşkte ağırlanarak, kendilerine ipek seccade, halı, elbiselik kumaş, boyun
atkısı, maşlah ve mendil gibi Hereke yapımı armağanlar verilmiş.
İmparator da köşke eşsiz bir böcek koleksiyonunu armağan etmiş.
Herhangi bir kesinlik içermemekle birlikte, İtalyan mimar Raimondo d’Aronco
tarafından yapıldığı sanılan köşkün yapımında tekne yapım tekniği kullanılmış
ve metal çivi hiç kullanılmamıştır. Bütünüyle ahşap konstrüksiyonla
oluşturulmuş ve ilginç bir tasarım özelliği olarak gerek deniz, gerekse kara
tarafına açılan birçok kapı yapılmıştır.
Köşkün tefrişinde Hereke dokuması halılar, ipekli döşemelik
ve perdelikler kullanılmıştır. Saraylardan getirilen eşyalarla döşenen köşkün
salonunda yer alan Bergere stilindeki koltuk takımının ise, 20. yüzyıl başlarında
yapılmış olduğu sanılmaktadır.
Demirciler Konağı
Demirciler Köyü’nde bulunan konak geleneksel Osmanlı
evlerinin özelliklerini taşımaktadır. Yapının zemin katında ahşap, toprak ve
taş malzeme kullanılmıştır. İkinci katı sofa ve sofanın etrafındaki odalardan
oluşmaktadır. İkinci katın beden duvarları köşelerde dışarıya taşırılarak
manzaraya yönlendirilmiştir. Yapıda dikdörtgen formlu ve yay kemerli pencereler
bulunmaktadır. Bu pencerelerin alınlıkları oldukça zariftir.
Konağın en dikkat çekici yanı ise, şüphesiz iç ve dış
süslemeleridir. Kökboyalarının kullanıldığı süslemelerin daha yoğun olduğu
görülmektedir. Bazı yüzeylerde geometriksel karakterli süslemelere de yer
verilmiştir. Türk Barok Üslubu’nun yoğun etkilerinin görüldüğü süslemelerde, dış
cephede yeşil, iç mekânda ise kiremit kırmızısı renklerin yoğun olarak
kullanıldığı görülmektedir.
Özellikle dış cephe süslemeleri yapı cephesini son derece
hareketli bir hale getirerek estetik değer kazandırmıştır.
Sırrı Paşa Konağı
19. yüzyıla ait bir sivil mimarlık örneği olan Sırrı Paşa
Konağı, İzmit Mutasarrıfı Sırrı Paşa tarafından İzmit Hacı Hasan Mahallesi Yeni
Çeşme Sokak’ta yaptırılmıştır.
Körfez’e olan manzarası ile dikkat çeken iki katlı ahşap
konağın iç duvarları antik heykel ve mimari parçaları ile süslenmiştir. Konağın
müştemilatı, Fransa’dan özel olarak getirilen tuğlalar ile örülmüştür.
Yüksek bahçe duvarlarında kullanılan taşlardan bir bölümü
antik yapı kalıntılarına aittir. Sırrı Paşa Konağı’nın iç mekân duvar
bezemelerinin, Dolmabahçe Sarayı’nın restorasyonu için gelen ressamlar
tarafından tezyin edildiği rivayet edilmektedir.
Çıkan bir yangınla yok olan tarih hazinesi bu konak, Kocaeli
Büyükşehir Belediyesi tarafından, tarihi dokusuna uygun olarak yenileme
kapsamına alınmıştır.
Saatçi Ali Efendi Konağı
Veli Ahmet Mahallesi’nde, Alacamescit Gümüşlü
Sokağı’nda bulunan Saatçi Ali Efendi Konağı diye tanınan bu yapı 1774 yılında İzmit’in
tanınmış ailelerinden Gümüşlüoğlu ailesi tarafından yaptırılmış. Zaman
içerisinde el değiştiren konak saat onarımı yapan Ali Efendi tarafından satın
alınmıştır. XVIII.yüzyılın Türk sivil mimari örneklerinden olan bu konak, ağaç
işleri, kalem işleri ve mimari yapısı ile döneminin örneklerinden
birisidir.
Konağın bodrum katı kagir, diğer iki katı ahşap olarak yapılmıştır. Bodrum katı
kayagan taşı ile döşenmiştir. Tavanı ahşap kaplamalıdır. Zemin katında sofa
etrafında üç oda, mutfak ve yarı gömme bir balkon bulunmaktadır. Üst katta ise
biri başoda olmak üzere sofaya açılan üç odası vardır. Konağın oda ve
sofalarının duvarları bitkisel ve geometrik kalem işi ile bezelidir.
Saatçi Ali Efendi Konağı Kültür Bakanlığı tarafından kamulaştırılmış ve onarılmıştır.
Bundan sonra Kültür Bakanlığı’nca Etnografya Müzesi olarak 1987’de ziyarete
açılmıştır.
Konak yöresel etnografik eşyalarla düzenlenmiştir. Giriş katı ile orta sofada
Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde yakın tarihlere kadar evlerde dokunan Kandıra Bezi
dokuma aletleri sergilenmektedir. Giriş katının ilk odası mutfak olarak
düzenlenmiştir. Burada ahşap mutfak dolapları, ahşap ocak nişi ve raflarda
bakır mutfak malzemeleri bulunmaktadır. Kocaeli günlük yaşamı yöresel giysiler
içerisindeki mankenlerle burada canlandırılmıştır.
Üst kat sofasının güneybatısındaki oturma bölümü bir oda olarak düzenlenmiş,
pencere önüne sedirler yerleştirilmiştir. Bu sedirlerin üzerinde kilimler,
cicim yastıklar, ortada kapaklı mangal, pirinç tepsi içerisinde semaver ile kahve
takımları sergilenmiştir. Yine üst katta gelin odası düzenlenmiş, burada
bebeğini uyutan anne, kadife bindallı giysi içerisinde tasvir edilmiştir.
Ayrıca burada ahşap çeyiz sandığı, aynalı konsol, bakır mangal, ajur işlemeli
beşiğe de yer verilmiştir. Bu katta ayrıca vitrin içerisinde kandıra Bezi el
işlemeleri, gümüş kemerler, gümüş takılar, fincan zarfları ve telkari
şekerlikler de sergilenmektedir.
Konağın aynalı salonunda saatler, kömür ütüleri, aslan başlı baston, pirinç gaz
lambası, pirinç kapaklı mangal, bakır sahanlar ve çeşitli dokuma örnekleri,
para keseleri, nalınlar, tepelikler, küpe ve mühürler de bulunmaktadır.
|
Konağın 1935 yılında Fahri Seyrek tarafından çekilmiş fotoğrafı |
|
Konağın Gümüşlüoğlu ailesindeyken betimlenmiş resmi |
|
Ocak 2012 Sevda Kuş |
|
Ocak 2012 Sevda Kuş |
Papazın Evi
|
Erkan Acar Arşivi |
Hakkında kayda değer bir bilgiye ulaşamadığım bu eve ait
arkadaşımın arşivinde tesadüfen bulunan ve bilinen en net görüntüsünü içeren 80
li yıllarda çekilmiş sadece bir fotoğraf var elimizde. Bahçesinde ve çevresinde
birçok İzmitlinin anısı bulunan bu ev’in Osmanlı döneminde bir Ermeni Papaza
ait olduğu bilinmekte. Osmanlı döneminde çevresinde Padişahın eşlerine ait Harem Evlerinin de bulunduğu; Heykel mevkiinde bulunan konağın olduğu yere geçtiğimiz yıllarda çıkan bir yangından sonra otel inşa edildi. Kültürel mirasımızın örneklerinden biri olan bu konağın aslına uygun olarak yeniden yapılmasını umuyoruz.
Eski İzmit'e ait bazı gravür, resim ve fotoğraflar
|
Günümüzde Saray Yokuşu , Rasathane Yolu olarak bilinen mevkii Ermeni Mahallesi 3 Katlı yapı Ermeni Kilisesi |
|
Ermeni Kilisesi, Ermeni ahallesi. Şimdiki Kozluk |
|
Sultanlık Tersanesi Giriş Kapısı 1878 |
|
Saint Pataleon Manastırı |
Yorumlar
Yorum Gönder